Sunday, April 21, 2013

Saat Alfred Prufock'a beş kala...


Toprak I

Çok konuşmayacağım Alfred
Kısaca anlatayım
Gök rengi gözlerinizde süslediğiniz hayaller var
Saçlarınızda da garip bir telaş
Adınızın Alfred olması
O aşk şarkısını bana yazmadığınız anlamına gelmez
siz her "lets go then you and I" dediğiniz de ben üstüme alınacağım
ayakkabılarımı evinizin önünde çıkartıp bekleyeceğim
Sizi reddetmem ben, kahve kaşıklarıyla ölçtüğünüz hayatta bir santim daha ederim
belki de daha az...
Yalnızlık, tercih etmeyişlerimin tümüne verdiğim vize
ülkeme giren çıkan belli değilse de
hayatım için hala nöbetteyim, gururum için
üzerinde kullanma kılavuzu yok
makinaya attım çekti, ufacık bir çocuğa bile olur şimdi
hiç benim ve hep sizin olmayan çocuklara
ayağında çıkartacağı bir ayakkabı bile olmayan çocuklara

sabaha kadar ateşlendi kalbim
başında bekledim, Alfred
Puro içen adamlar, ve magrur kadınlar
sayıkladı durdu, enteresan isimler
ve kelimeler, kelimeler
yalnızlığımın vesikası kelimeler
benim payıma düşmeyen kelimeler
yumru yumru boğazımda düğümlenen kelimeler

Kısaca anlatamayacağım Alfred, peşimdeler
Sizin kadar da sakin değilim
Ben üzüldümmü sesim
bayram görmemiş şehirlerden duyulur
Sizse bir aşk şarkısı yazıp
deniz kızlarıyla bogulabiliyorsunuz size yabancı olmayan kıyılarda

Cehennem kokan bar taburelerinde
Ezan duyulmayan sokak aralarında
bana aşk şarkısı yazıyorsunuz, elinizde dumanını içinize tütürdüğünüz bir puro
kulaklarım şehrin saçmasapanlığını duyduğundan
algıda seçiciliklerimi üst raflara kaldırdım
göğe bakıyorum işte, ne kadar seçebilirsem
sonra yine yalnızlığı seçiyorum
Sizin satır aralarınızda

iki yalnızlık bir birliktelik eder mi Alfred?
herkes sevdiğini içinde getirirse
iki yalnızlık yoksa dört kişi mi eder?
yalnız bile değiliz işte, değiliz
Elimize yuzumuze bulasiyor yalnizlik bile
içimizde yaşattıklarımızla biz koskoca bir ülkeyiz
Her insan bir ülkedir sevgili Alfred
Toprak ile girdiği savaşı hiç bir zaman kazanamayan!








No comments:

Post a Comment