Monday, April 22, 2013

İnşaat ve demokrasi çiçeği


Ve ben yine,
çabuk tükenen bir akşamda
yorgun tövbelerimin üzerine
imar izni olmadan kat çıkıyorum

Paslı kolonlarım var, ince
ayakta duramıyorum
çatı katında bir gökyüzü saklamak
çok pahalıya patlıyor...

Gök rengi gözlerini sakladığım bir şiir kitabı
hep merak ediyorum
ben kimin Lenore'uyum?
onüç yaşımı geceli çok oldu
aşık olunmak için çok geç artık
acılarımı hecelemek için ise henüz erken

bir roman var aklımda
tam köşesinde gözümün, başrolünde bir fukara
kelimelerimi üflediğim bir uf uf otu
geceyi demleyip
bir seher vakti, başlayacağım hecelemeye
ve dilim döndüğü kadar ağlamaya...

Gündüzleri,
küçük demokrasiler yetiştiriyorum,
uç uca bağlayıp belki de
kaçıveririm sabaha doğru
gurbet sahnelerinden
kendi toprağımda nefes alabilmek için

Uvey anayasamin devlet babadan gizli attığı dayaklardan
moraran ciğerimde güller bitti şimdi
değil mi ki
anne vurduğunda gül biter morarttigi yerlerde
vursun da kovmasın bizi
çok zor tutunabilmek
bize pek yabancı baharlarda...

Bir inşaat var aklımda
hava alanları ağlamaklı sahneler
yokuşlar ve evler de
limon ağaçları arasında

bir anne var aklımda
birgün eve döndüğümde usulca
hoşbulan....

şimdilik ben
çabuk tükenen bir akşamda
yorgun tövbelerimin üzerine
imar izni olmadan kat çıkıyorum...





No comments:

Post a Comment