Monday, April 15, 2013

Herşeyin ipince bir hesabın içinde olması olayına şaşırma ders alma manzumesidir, yeni pisti, üfleyerek okuyun...!


Çok birşey söylemeye gerek yok aslında, herşey ince ipince bir hesap içinde, biz o hesapların içinde, bir kaşık su miktarı iradeyle, gölgelerin gücünden aldığımız Himen desteğiyle "ben" diye başladığımız bir cümlenin içinde ecel okunun aniden hikayenin yarısında bizi yakalamasıyla daha cümlemizi tamamlamadan varya hik diye gidebiliriz, hatta bu cümle bu üç günlük dünyaya çok bile uzun, belki benim sonunu getirmeye ömrüm yetmez belki senin okumaya? hadi benle aynı fikirde olmasana, elimiz mahkum aynı fikirdeyiz, dünya üç günlük, hayaller üç kuruşluk, bu hengamede üç arpa boyu yol katedemedik...

Bugün günlerden nisan denilen kavurucu bunaltıcı ve garipsenici sıcakların 15. şu damlasını da kuruttuğu mantık hatalı bi gün... Ben 72 aldığım sınavıma ağlarken, ya nasıl ama nasıl derken, öğrendim ki aslında sınavdan 66 almışım...Ya Zeyno, işte öyle kuzum, sen misin bir kere ağzı şerifeni kıpırdatıp şükrolsun demeyen? Hani fakir esseğini kaybedip, bulunca şükredermiş ya, işte o hesap, şimdi o 72 ye acaydım kollarımı gitme diyeydim ben... Ama hatamı anladım Allahım, senin sonu başından daha hayırlıdır dediğini de biliyor, bekliyorum, sen en güzelini yine verirsin nasılsa, ne zaman yalnız bıraktın ki bizi? Nankörlüğün hiç alemi yok, 18 bin alemde oturacak bir taburesi yok...Nankörlük mü? tez kellesi vurulsun bu krallıkta hele hiç işi yok!

Çek bi sandalye hancı! Daha neler neler anlaticam sana!....

İki de ayran kap oğlum, donatın masayı!....Ince mes'elelerden bahsedecegiz!...

No comments:

Post a Comment