Saturday, November 30, 2013

Susarsak belki konusur

uzun parmakli bir adam piyanoyu yutuyor
ama nasil bir yutmak
name name cigniyor tum kadin seslerini
ilik bir bahar sahipleniyor karaladigi uc bes siiri
ancak olunce okuyacaklar onu
biliyor kargalar kadar acik secik
ayip ve sahici konusamayacak

ne sahici adamlar var sabah vakitlerini tutan
kirpiklerini piyano tusu sanan adamlar
yuzune baska adam golgesi dusmeyen
uzun parmakli adamlar
tek dikiste tum sarkilari
disleriyle sindiren adamlar
gulumseyerek...

uzun parmakli bir adam piyanoyu seviyor
Ama nasil bir sevmek
kadinin susmasini dileyerek oksuyor muzigini
kadininin bir daha hic konusmamasini dileyerek
ilistiriyor bir duman daha hafizasina, bir duman daha
oyalansin cicekli bir gurultuyle
ona bakip bambaska bir kadina soyluyor sarkisini
uzun parmaklariyla caliyor
caliyor en sevdigi anisini
Goz gore gore caliyor cigligini ve tasasini...

No comments:

Post a Comment