Thursday, May 29, 2014

Bana niye uctun ki?

Kagittan adam,
Ruzgardan adimlari
 oraya ve buraya
Yuregimi savurup
Inceden bir huzunle
aklimda kaliverdi...

Enfes bir yalnizlik bu
Ellerimle onardim
Kanadim yetmeyince
Adimlarimi kattim

Enfes bir ayrilik bu
Herkes tamamlandi
ben yine yarim kaldim

Bana dogru ucustu
Ucustu da ucustu
Megerse kagittanmis
alev alip yok oldu...

Yollari dugumlesem
cantama yerlestirsem
Her kose bana ciksa
yine ucar gidersin...
adimlarin ruzgardan...
aklimda kaliverdi..
Yakti ve yaniverdi..


yandi, bitti kul oldu...




Monday, May 19, 2014

Ulkem bana baskalasmis, musadenizle su kosede iki dakka yiteyim...

Ulkemdeyken baska ulkelerde yasayan insalara heveslenirdim. Gunde bi iki saat kadar hayal kurar bambaska ulkelerin bambaska sokaklarinda adimlarca kendime yabancilasirdim. Simdi baska bir ulkede kendi ulkemin hayalini kuruyorum demek ki ulkem bana baskalasmis... Orda olmak istiyorum ama burdan koparsam yitermisim gibi geliyor... eger sen bulacaksan varsin yiteyim ama beni arayan da cikmaz ki...kayboldugumda bana yardim etmeye calisan herkesi kotu bellerdim... Sense nerde oldugunu bildigin kimselere nerdesin diye hesap sormayi huy edinmissin... Ayri yonlerde uzaklasalim birbirimize tipki suan yaptigimiz gibi... Hala sicak fazla uzaklasmis olamayiz demek ki... Kirintilarindan dalgalarca coskular yetistirdigim denizlerde bogulasica,! Bu da beddua mi be karinca nefesimle firtina dogururum ikiz biri kiz biri erkek... Ben sana firtina hazirlarken sen tukrugunde bogulursun o da ayri mesele... Sessizlik benim karargahim, dedim ya kaybolsam hatirlanmam, eve donus yolunda muhakkak unutulan bir baharat gibi sirf kendime bozulur sirf kendime kokarim... Ama nefes  aldigima gore bu cesedi biraz daha tasiyacagim gibi gorunuyor... Roma'da kaybolsam,  Euphoria benim adim , Romanin hasta prensesi hatiralarimi naftalinlere bogdum yeni bisiler var mi? Degisik?

Thursday, May 15, 2014

Beni talimatima uyup
Gunesin gormedigi cocuklarin ulasamayacagi serin
Bir rafa kaldirmislar
Hicbir cocuk bana ulasamiyor
Halbuki heybemde seker sakliyorum
Sevinsinler icin...

Wednesday, May 14, 2014

Cesedimi yuklendigime gore
Bana bir aydinlik borclusun
Ete kemige burundugume, tek bir sayi gibi gorundugume
Yerle bir olup surundugume gore
Her sevincinde bir burukluk borclusun
Aglamak bir lukstur uzulebilmek
Bununla siyrilamazsin, uzulmeyi kardan sayamazsin,
Ben mezarimi alnimda tasiyorum
Beni gozunun gormedigi bir yere kaldirsan da
Icini kemiriyor bulacaksin

Friday, May 9, 2014

Sobe

Basimin ucunda bir duman var
Hayir icime cekmiyorum sakin ol
Dudak tiryakisi oldugum acilar
Bir sokak arasinda unutuyorum adimlarimi
Pabuclarima bulasmadan babamin izin vermedigi
Roma sokaklarinin tozu dumani
Telasi bastirarak kapadigim valizden soruyorum
Parmak uclarim dudaklarimdan once tanidi bakislarimi
Insan kendi gozlerini opemiyor
Kucaklayamiyor gelislerini
Insan kendini kopartamiyor
Olgunlasinca dustugu yer de vatan degil
Cicek acmak isterdim
Oteki kizlar gibi
Bahar bilmek isterdim, ve belki baharat kokmaktan yucedir
Cicek kokmak,
Ben Roma'da kaybolmaliyim
Hayallerimde bictigim elbise
Caiz degil bana kusanmak
Kaybolayim nasilsa
Kader bir cilve yapar

Wednesday, May 7, 2014

yuregimi avuc iclerimde sakinlestirebilse idim keske...

Belki inanmayacaksin icim bombos, calar saat kurmusum gibi bi iki tepki veriyorum saga sola, oteye gidiyorum beriye geliyorum, keske sunu soyle yapsaydim keske bunu boyle demeseydim kirintilarini sunnetliyorum aklimin...

keske yuregimi avuc icimde sakinlestirebilseydim. basini oksayabilseydim, yatissin diye ninni soyleyebilseydim... Beni duyabilir misin? Gelme yanima, ellerime vurma ruyalarimda, ellerimi acitma, haberim bile olmadan beni kenarda kosede icinden icinden suclama...Keske o halde senin yuregini avuc icimde saklayabilseydim, unuttursaydim sana geri vermeseydim, nicedir istemiyor muydun kurtulmak..iste sana firsat...sakince uyu simdi, kucucukken annen banyo yaptirmis temiz pijamalar giydirmis tertemiz carsaflarin icinde iyi bi uyku cekecekmissin gibi, yureksiz -ki bendedir onu guzel saklarim- tasasiz biraz kal oylece...
yoksa sen kaloriferli evde dogmus beton yapi cocugu musun? bilmiyorum ki, bilmek dahi istemiyorum...benim cocuklugum sadece yazin ziyaret ettigimiz kurak ama sevimli koydeki tezek kokusuyla, deniz kenarinda hala ne kokusu oldugunu bilmedigim yalin bir kokuyu karsilastirmakla gecti... ordaki yasitlarimin hayatiyla kendi hayatimi hediye olarak onlara aldigim yazlik terliklerle kendim icin aldigim terlikleri karsilastirmak kadar zordu bazen..onlari seviyordum ama herseyin en guzeli benim olsun istiyordum...sobali bir evde dogdum, sobali ev usumeyi ogretir, kafani dinlemek icin verdigin usume fedakarligi...annemi kenarda kosede aglarken yakalardim hep, keske annemin yuregini de ellerime alip sakinlestirebilseydim, operdim hem, cok severdim annemin yuregini kesin cok severdim...annemin yureginin de gamzeli bir gulusu mu vardir ki acaba kendisi gibi, pembe yanakli, yumusak sesli, ince ruhlu mudur annemin yuregi? sen ben annem...herkesin yuregi kendinde kalsin fakat, belki kendi yuregimi sakinlestirebilsem annem de sevinir, senin yuregini bilmiyorum ama bilmek de istemiyorum, ne cok yoruldugumu yeni farkediyorum, insanlardan cok yorulmusum, zaten sen illa ben, gelme, ben de gelmiyorum...yureginin bir vesikaligini bana verir misin, hatira saklayayim?