Sunday, January 18, 2015

"gulerek olmek zor gulerek dogmak imkansiz"

Bu aralar hic alakasi olmayan ayrintilar dikkatimi cekmeye basladi...Farkli olmak ya da gorunmek adina ayrinti arastirma ya da beklenilenin aksi sekilde davranma sigligindan bahsetmiyorum yanlis anlasilmasin...Surekli karar degistiriyorum sanki son iki yildir baskasinin hayatini yasiyorum. Kendimi seslendiriyorum "acaba kucuk ahmak simdi nasil tepki verecek?"  "bakalim kucuk ahmak bununla bas edebilecek mi?" 

Donerken kurkcu dukkanima bi hava limaninda kayboldum...cok buyuk bi hava limani bu zaten bende de yon hissi ve zekasinin zerresi mevcut degil...Kayboldum ve yetismem gereken terminale dogru kosarken aileler gordum cocuklarini cekistiren...o cocuklardan biri olmak istedim.Biri elimden tutsa cekistirse guvenli bir yere goturseydi beni sonra su meshur siire baglasaydik mutlu sonu...hadi kucuk ahmak oku teyzelere amcalara siiri duysunlar hadi...neyse okumak istemiyo uykusu var huysuz bu gunlerde... sonra Pound'un "in a station of the metro" siiri geldi...acaba o da fransada kayip mi oldu da insanlarin yuzunu telas fragmaniyla okudu. Yalnizdim orda kacmis iki ucagin stresiyle istanbula giden ucaklara istanbula giden yolculara bakip ben de bir fragman gordum...Bir yol ayrimi...acaba kucuk ahmak geri mi donecek? sessiz sedasiz istanbul'a mi donsundu, neden olmasindi? orda kayboldugumda hatta ucagi kacirdigimi ogrenip aglamaya calistigimda ben ben degildim. Sanki rol parcaliyorum...ben gercekten agladigimda yukarilara bakarim gozyasi sicramaz elbet ama sanki sicrayacak diye korkarim tipki konustugumda tukurugum kasidakinin yuzune sicrar sanmam gibi bi duygu bu...insanlar da hep yakinima gelir icinde "p" harfi gecen kelimeler soylememek icin verdigim cabayi anlamaz "sen bizi dinlemiyosun" moduna girerler falan filan...Neyse iste agliyorum "beni nasil ucaga almazsiniz?" "ne demek yerimiz yok?" diye bagiriyor insanlar ben de madur bir musteri olarak hem aglamaya calisip hem hakkimi da aramaya calisirken "yerimiz yok mu?" "ama nasil olur?" diyorum titrek bir sesle icimden bi ses de "haksizlik bu" da de diyor sonra beynimin baska bir lobu "bu hep boyle pisirikti" "hakkini bile arayamaz" gazini veriyor ama benim tek dusundugum sesimin neden sinirlenince bu denli incelip titredigi..ne orda hakkini arayan benim ne aglayan ne de bileti umursayan....suan bunlari yazan da belki ben degilim...sonucta olucez yani kendimiz gibi davrandigimizi hissetsek de hakettigimizi dusundugumuz hayati yasasakta kaybolsak yitsek de, dahi anlamindaki "de" yi ayri yazmayi becersek de beceremesek de...Hatta yogurdu sarimsaklayip da saklasak sarimsaklamadan da saklasak, sarimsak yedigimizde bizden nefret etselerde..kan grubumuza gore beslensek de, grad school'dan kabul alsak da almasak da olucez...

yasam cok anlamsiz geliyor olucegimi dusundugumde...yasarken ben olmaktan uzak oldugum oldu oluyor bu gidisle daha da olcak...ama olunce ben olmak istiyorum...bunun cevabini almanin bedeli buyuk...

"gulerek olmek zor gulerek dogmak imkansiz"

bunu paratez icine aldim kiymeti artsin, simdi ben soyledim desem burun kivirirsiniz, o kivirdiginiz burunlar dahi toprak olucak...benim kiymetimi olunce anliycaksiniz, olunce sahan gozlu olucam...

gulerek gelelim sana, oldugumuze sevinelim izin ver!